Bilim

Bir Varmış Hiç Yokmuş’un yazarı Eda Akel anlattı: Çocuk gibi büyüttük oyunumuzu

bir-varmis-hic-yokmusun-yazari-eda-akel-anlatti-cocuk-gibi-buyuttuk-oyunumuzu-xdNtRKH8jpg - HaberBurada.net

#image_title

"Bir Varmış Hiç Yokmuş" tiyatro oyunu, iki bayanın geçmişten gelen sırlarla dolu öyküsünü anlatırken, seyirciyi masumiyet, kabahat ve sır kavramları üzerine derin bir seyahate çıkarıyor. Muharrir Eda Akel ise bu etkileyici oyunun nasıl hayat bulduğunu Odatv'ye anlattı.

BİR VARMIŞ HİÇ YOKMUŞ

Bir iş çıkışı yağmurlu gecede kalplerimize dokunan eden iki bayanın öyküsüne tanıklık ettik.

Çocukluğun masumiyeti mi, gizlenen bir cürüm iştiraki mı? Yıllar öncesinden elinde küçük bir bavulla çat kapı gelen bir tanıdığı nasıl karşılardınız.

Oyunu seyrederken, gelen kişinin yalnızca eski bir tanıdık olmadığını hissediyorsunuz, iki bayanın ortasındaki soğukluğun asıl nedenini merak edip kıvranıyorsunuz. Konuğun buzları eritmek için çabaladıkça boşa kürek çektiğine tanıklık ediyorsunuz, biraz da içiniz cız ederek. Birdenbire bir kadeh rakıya eşlik eden Müzeyyen Senar’ın süper sesiyle yumuşayan havayı bıçak üzere kesen, çok uzak geçmişten sızan kısacık bir anının dillendirildiği anda ise sarsılıyorsunuz.

Çocukluk nedir, masumiyet nedir, kabahat nedir, sır nasıl tutulur, gizlenebilmiş bir kabahatin bedeli nasıl ödenir ya da ödenir mi…

Oyunculuklarıyla göz dolduran Serap Üsküplü ve Kardelen Hacıoğulu’yu sahnede izlemenizi bilhassa öneririz. Oyun 17 Mart ve 2 Nisan’da Kadıköy Boa Sahnede seyircisi ile buluşacak.

YAZAR EDA AKEL ODATV’YE ANLATTI

Oyunun müellifi Eda Akel’le söyleştik ve bize oyunun çıkış öyküsünü anlatmasını istedik.

Eda Akel: Elimde çok yeterli bir öykü konusu vardı, bir sürü şeyi sorgulamama sebep olan. Bu kıssayı ya hikaye olarak yazacaktım ya da oyun. Bir yandan tiyatro ile ilgili eğitim sürecim devam ettiği için oyun yazma fikri daha ağır bastı. Bir sabah kahvaltımı yapıp bilgisayarın başına oturdum ve birkaç saat sonra oyun bitmişti. Olağan sonra pek çok defa revize yapıldı lakin o an birinci hali hazırdı. Serap, Tuğçe ve ben tanışıyorduk. Hoş tesadüfler sayesinde Kardelen’le kesişti yollarımız. En son yardımcı direktörümüz Erkan dahil oldu gruba ve mükemmel ayrıntılar kattı. Fotoğrafından tanıtım görüntülerine kadar her şeyiyle çok uğraşıp çok emek verildi. Art planda büyük emek var, önemli bir süreç var. Biz çocuk üzere büyüttük oyunumuzu, artık takdir seyircinindir.

OYUNUN KISA ÖZETİ

O akşam, dışarı çıkmak üzere hazırlanmakta olan Suna’nın kapısı beklenmedik bir konuk tarafından çalınır. Gelen, babalarının cenazesi dışında yıllardır neredeyse hiç görüşmemiş olduğu ablası Sevda’dır.

Suna, yıllar sonra neden o meskene geldiğinin yanıtını bir türlü alamaz Sevda’dan. Sevda’nın çantasında ikramlar, sırlar, anılar ve kapanmamış hesaplar vardır.

Zaman ilerledikçe bahisler derinleşir; çocukluk anıları, aile içindeki ilgileri, hayalleri… Sevda’nın çantasında getirdikleri, gecenin seyrini bir noktada değiştirir. İki kardeşin kelamını dahi etmediği sıkıntı sonunda ortaya dökülür. Gerçekler, dev bir kaya üzere odanın ortasına düşer.

Herkes haklıysa kim hatalı?

Herkes hatalıysa kim haklı?

Daha evvel hiç anlatılmamış bir masal

Tekinsiz ancak tanıdık…

“Bir varmış bir yokmuş,

Bir varmış pek çokmuş

Bir Varmış Hiç Yokmuş”