Tarih, Ekim 2011…
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının amacındaki askerler ve aydınlar içeride… Genelkurmay Başkanı’nın ‘teröristlikten’ içeri atılmasına 3,5 ay var…
Bir ay öncesi; FETÖ, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın “Oslo’daki ses kaydını” yayınladı… Hükümet “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” ismini verdiği açılım sürecine ağır bir darbe aldı…
O ayın 19’una gelindiğinde Meclis’teki 4 parti; AKP, CHP, MHP, DTP, uzlaşma komitesinin birinci toplantısını yaptı. Uzlaşma hususuysa, yeni bir anayasa için mevcut 1982 anayasasında nelerin değişeceğiydi… Kurul bir yıldan biraz fazla sürecek çalışmalarında çok sefer toplandı.
‘GEL NE OLURSAN OL GEL’ DEDİLER
Komisyonda dinlenenler ortasında kimler yoktu ki… İşverenler dünyasından DİSK’ine, Alevilerden Çerkezlere, İnsan Hakları Derneği’nden TESEV’ine, milliyetçisinden bölücüsüne, ‘laik’inden İslamcısına… 42 siyasi parti, 39 meslek örgütü ve sendika; 79 dernek, vakıf ve platform konuktu. 59 unsur görüşüldü, 21 unsurda mutabakat sağlandı. Kalanlar için “Parantez açtık” dediler.
O parantezin içinde kalanlar neydi? Çok var fakat en kıymetlisi, anayasanın birinci 4 unsurunun çıkarılması, anayasanın 66. Hususunun değiştirilmesi… Kısaca vatandaşlıktaki Türklük tarifinin çıkarılması… Etnik temelde siyaset yapanların, bölücü örgütlerin olmazsa olmazı… Lakin, Türksüz Anayasa projesinin temel sahibi kimdi?
DÜNYA’YA ‘TÜRKLÜK REKLAMI’, TÜRKİYE’YE TÜRKSÜZLÜK: FETÖ
Meclis Anayasa Uzlaşma Komitenin konuklarından biri de FETÖ’ydü. FETÖ’nün Gazeteciler ve Muharrirler Vakfı’nın(TGYV) da özel bir sunumla görüş bildirdi. Sunumu yapan TGYV Vakıf Başkanı Mustafa Yeşil, Hüseyin Gülerce ve Ali Bulaç’tı. Temel olarak şu temel teklifte bulundu.
1)Vatandaşlık tarifinde Türk kimliği kaldırılsın.
2)Kürtçenin eğitim lisanı olmasının önü açılsın.
3)Merkezi idarenin yetkileri yerellere devredilsin.
İşin özeti de aslında bu üç husustu. FETÖ, Türksüz Anayasa projesinde sadece bir konuk konuşmacı yahut figüran değildi. Bu planın şahsen mimarlarından biriydi. Türkiye’nin “üniter yapısını çözme” operasyonun sahibi, FETÖ’nün de sahibi olan ABD’ydi.
FETÖ’NÜN ABANT AMACI: YENİ ANASAYA VE ÖZERKLİK
İşte bu nedenle FETÖ Abant Platformlarında, yeni anayasa sıkıntısına özel bir ehemmiyet verdi. “Abant Platformu’nun yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı yıl olan 2012’deki toplantısında dikkat çeken 7 unsurluk sonuç bildirgesi yayımlandı. O unsurlar içinde, yeni anayasa için şu teklifler yer aldı:
- “Anayasa’da vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. (‘Herkes Türk’tür’ kalkıyor)”
- “Anayasa’da farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır.”
- “Türkiye’nin idari yapısı yerinden idare (ademi merkeziyet) aslına dayanır.”
MECLİS BAŞKANI ÇİÇEK KATILDI
Bu Abant Platformu başkalarından farklıydı. İlk kez Meclis Başkanı sıfatıyla bir isim katılıyordu: Cemil Çiçek. Meclis’teki uzlaşma kurulu kurulmasına öncülük eden Çiçek, yeni anayasanın mecburilik olduğunu şöyle söz etmişti: “Yeni bir anayasa yapmadığımız takdirde sorumluluk tümüyle siyasete, dört partiye ve Meclis olarak bize aittir.”
CHP DE KONUĞU OLDU
Abant Platformu’nun birincilerinden biri de CHP’nin birinci defa katılıyor olmasıydı. CHP Genel Lider Yardımcısı Erdoğan Toprak, CHP Parti Meclisi Üyesi Muhammed Çakmak ile birlikte toplantıydı. Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Çakmak, bir Nakşibendi Piri torunuydu. Fethullah Gülen hayranıydı.
Abant Platformu’nun 2008 buluşmasında da PKK için af kanunu istenmişti
SETA İŞİN NERESİNDE
Görüldüğü o süreç, AKP iktidarının, FETÖ ile birlikte yeni anayasa problemini pişirdikleri bir periyot. Hükümete yakın strateji merkezi SETA’nın faaliyetleri de dikkat çekiyordu. 2012 Nisan SETA tahlilinin gündemi yeniden bu sıkıntıydı. Tahlilin müellifi, akademisyen Fazıl Hüsnü Erdem’di. (Erdem, daha sonra siyasete girdi ve Ali Babacan’ın Deva Partisi’nin yöneticisi oldu.) Fazilet, yazısında şu fikirleri savundu:
PKK’NIN TEZLERİNİ SAVUNDU
“Yeni bir anayasayla yeni bir başlangıç yapabilmenin ve bu anayasayı herkesin anayasası haline getirebilmenin yollarından biri, yürürlükteki Anayasa’da tabirini bulan sıkıntılı vatandaşlık anlayışını terk etmekten ve yeni bir vatandaşlık anlayışı üzerinde uzlaşmaktan geçiyor….Demokratik ve özgürlükçü sistemlerde vatandaşlar “self-determinasyon” hakkına sahiptirler. Bunun manası, kendi bahtlarını kendi ellerinde tutabilmeleridir.” Fazilet, Türklüğü anayasan çıkarmanın ötesinde Kürtlerin ayrılma hakkını savunuyordu. SETA artık olduğu üzere o vakit da AKP’yi etkileyen bir kuruluştu.
ABD VE PİYONU GAYESİNE ULAŞACAKTI
Stratejik piyon olan FETÖ’nün gayesinin Türkiye’nin emperyalizm tarafından teslim alınması olduğunu 15 Temmuz’da herkes gördü. Şayet anayasa, o devirde değiştirilmiş, üniter yapıyı çözecek düzenlenmeler yapılmış ve özerkliğin önü açılmış olsaydı, FETÖ için darbe teşebbüsüne de gerek kalmazdı. Zira ABD, ana amacı olan bölünmüş ve diz çökertilmiş bir Türkiye maksadına ulaşmış olacaktı.
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının nedenlerinden biri de, kelam konusu global projeye ulusal kuvvetlerin direnmesini engellemekti.
Osman Erbil
Odatv.com
More Stories
Boğaziçi Üniversitesi rektöründen akademisyenlere ‘boykot’ uyarısı
Kayyum atanan Şişli belediyesi açıkladı: Kent Lokantası açılıyor
Aydilge son durumu paylaştı